Eşler arasındaki sevgi ilk ve en yakın sevgimizden yani çocukken ana babamıza duyduğumuz sevgiden vazgeçmeyi gerektirir. Oğlan kendisini ancak annesine -sevgi ya da içerleme dolu- bağı çözüldüğünde eşine bütünüyle vererek erkekliğe adım atar. Kendisini eşine verebilip kadın olması için kızın da babasına bağının çözülmesi zorunludur. Başarılı bir birliktelik erken dönemde ana babamızla aramızdaki -oğlanın anneye, kızın babaya- çocuk bağının feda edilmesini ve dönüşümünü gerekli kılar. Oğlan doğum öncesi ile ilk yaşlarını esas olarak annesinin etki alanında geçirir. Orada kalacak olursa annesinin etkisi ruhunda güçlü bir akıntı olarak hissedilir ve dişili enönemli, en güçlü etki olarak tecrübe eder. Annesinin başat etkisi altında becerili bir baştan çıkarıcı ve aşık haline gelebilir belki ama kadınları takdir eden ve uzun süreli sevgi ilişkilerini koruyabilecek bir erkek olarak gelişmez. Kendi çocukları için güçlü ve adanmış bir baba da olmaz. Eşitlerin ilişkisine tümüyle katılabilir bir erkek haline gelmek için önce yaşamının ilk ve en yakın aşkını yani annesini bırakmak ve babanın etki alanına girmek zorundadır. Eskiden bir oğlanın annesinden ayrılması toplumsal olarak yapılandırılıyor ve kabul töreni ile geçiş ritleri tarafından destekleniyordu. Bu ritüelden geçen çocuk babasının dünyasında sağlam bir yer edinir, annesinin evine bir çocuk olarak dönemezdi. Kültürümüzde bir vakitler bu süreci desteklemiş olan biçimsel ritüeller ortadan kalktı; annenin etki alanından çıkmak çoğunlukla acı verici bir güçlük oluşturmakta. Eskiden oğlan çocukların analarının etki alanından çıkıp babalarınınkine girmelerine yardımcı olan askerlik hizmeti bile çoğu genç erkek için pratik değerini yitirdi. Kızlar da yaşama annelerinin etki alanında başlarlar, ancak onların dişili ve erilin çekimini deneyimlemesi erkek kardeşlerininkinden farklı bir yol izler. Babası kız için bir hayranlık kaynağıdır ve her şey yolunda giderse babasının sevgisinin istikrarlı güvenliğinde erkekleri çekme sanatı uygulamasını yapabilir. Ancak eğer babasının etki alanında kalacak olursa bir “babasının kızı” haline gelir. Birinin sevgilisi olabilir belki ama kadınlığı içinde tümüyle olgunlaşmaz; eşit bir eş, çocukları için de cömert, verici bir anne olarak bağlanmakta zorluklar yaşar. Kadın olmak için kızın hayatındaki ilk erkekten -babadan- ayrılması ve dönüp annesinin yanında durması gerekir.
Sevginin Saklı Simetrisi adlı kitaptan alınmıştır.